Davranışsal Finans Nedir ?

Davranışsal finans: bireylerin yatırımları ile ilgili aldıkları kararlarda bilimsel gerçekleri ve analizleri dikkate almadığını ve bireyin çoğu zaman rasyonellikten saptığını öne süren bir kavramdır. Başka bir ifade ile davranışsal finans; insan davranışlarının, hisse senetleri fiyatlarının işleyişinde, nasıl etkili olduğu ile ilgilidir.

Davranışsal Finans Kavramı Neden ve Nasıl Oluştu?

Davranışsal finans, kendine ait metodolojisi ve belirli bir teorisi olan, tarihsel köklerinin 1950’lere kadar uzandığı bilinen ve insan psikolojisinin finansal kararlar alma sürecine etkisi üzerine araştırmalar yapılan bir alandır. İnsanların olağan davranış kalıplarının dışında hareket etmesi sebebiyle ortaya çıkan bu sapmaları belirlemek ve daha gerçekçi teoriler oluşturmak amacıyla “Davranışsal Finans” adında yeni bir alan ortaya çıkmıştır. İktisatta davranış, kişilerin karar alma sürecinde etkilendikleri farklı değişkenleri ortaya koyarak iktisat ve psikolojinin birlikte düşünülmesi gerektiği tezini benimser. Davranışsal iktisada göre, rasyonel olmayan düşünce ve davranışlar gündelik hayatta alınan birçok kararı doğrudan etkiler. İşte bu yüzden davranışsal finans ve iktisat kavramları ortaya çıkmıştır.

İlginizi Çekebilir > Herkesin Merak Ettiği Halka Arz Nedir ?

Finansal Piyasalarda Psikolojimizi Yönetmenin Önemi

Yatırımcılar üzerinde yapılan araştırmalar yatırımcıların yatırım kararlarında rasyonel olarak tercihlerini maksimize etmek, portföylerini çeşitlendirmek ve olası risklerden kaçınmak istemelerine rağmen bunu gerçek hayatta yaptıkları yatırımlarında gerçekleştiremedikleri görülmüştür. Buna gerekçe olarak ise; bilişsel kusurlar gösterilmektedir. Psikolojik önyargılar sonucunda, bireysel yatırımcılar, kazanan hisseleri olması gerekenden daha erken elden çıkarırken, kaybeden hisseleri ise çok uzun süre elde tutmaktadır. İnsanlar çoğunlukla sürü davranışı göstermekte, kendilerine olan aşırı güvenlerinin sonuçları olarak çok sık ve zararına işlem yapmakta, aşina oldukları hisselere duygusal olarak bağlanmakta, aşırı ve düşük reaksiyon göstermektedir. Yatırım maceranızda doğru psikolojiye sahip olmak için bu kavramları bilmek ve gerçek hayatta da uygulamak çok önemlidir. Yani aldığınız kararlarda olumlu sonuçlar görmek için panik ve stres olmamayı öğrenmeniz gerekiyor.

Amigdala ve Prefrontal Korteks’i Biliyor Musunuz?

Amigdala, duygusal olaylarla ilgili hafızanın oluşumunda ve depolanmasında önemli izleme esnasında amigdala aktivasyonu gözlemlenmektedir. Davranışsal finansta da çok önemli olan amigdala aldığımız kararlara etki etmektedir. Ayrıca koku hafızasının oluşmasında da rol oynar. Ayrıca korku filmleri izleyen bireylerde önemli olan amigdala bölgesi aldığımız kararlara etki etmektedir. Yatırımlarımız olağandışı bir sebepten dolayı hızla düşmeye başladığında amigdala hemen devreye giriyor ve kalp atışımız hızlanıyor. Panik ve stes olmaya başlıyoruz. Mantıklı düşünmeyi bırakıp panikle işlem yapıp genellikle zararla sonuçlanarak süreç tamamlanıyor. Prefrontal Korteks kısaca Amigdalanın zıttıdır diyebilirim. Bilinçli ve mantıklı düşünmenin gerçekleştiği lob olarak bilinir. Beklenmedik durumlarda devreye girerek en ideal çözümü bulamamıza yardım eder. Aslında farkında olmadan motor bir şekilde günlük hayatımızın içerisindedir.

Davranışsal Finansta Psikolojik Etkilerden Bazıları

• Kayıplardan kaçınmak
• Sürü psikolojisi ve birlikte hareket etme içgüdüsü
• Geri görüş önyargısı
• Kendimize aşırı güvenmek
• Beklenti teorisi
• Aşinalık etkisi
• Yatırımcılar olarak kendi portföylerinizi yönetme konusunda başarı sağlamak istiyorsanız öncelikle kendi kendinizi yönetmeyi öğrenmelisiniz. Her durumda kendinizi iyi yönetmeli ve kendinizin analisti olmalısınız.

Davranışsal finans ve psikoloji yönetimini iyi kavramanız gerekiyor. Ayrıca pozitif olun ve kendinizi geliştirmeye çalışın.

Daha Fazla Makale İçin Ana Sayfa ya Göz Atınız.